3G: 3. nesil
mobil telefon
ihalesini Turkcell kazandı
Cep telefonunda üçüncü nesil ihalesinde katılımcı tek firma olan
Turkcell 321 milyon euro teklif verdi.
Yazılı turda 311 milyon euro teklif veren Turkcell, sözlü turda ise
bu rakamı 10 milyon euro artırarak 321 milyon euroya çıkardı.
İhalenin sonucu Telekominikasyon Kurumu'nun ihaleyi onaylanmasının
ardından kesinleşecek.
İhaleye sadece Turkcell firması katılırken, ihale için dosya alan,
Avea, Vodafone ve Orange France firmaları ise teklif vermeyerek
ihaleye girmedi.
3N Neler Getirecek?
-Cep telefonundan görüntülü konuşma yapılabilecek.
-Televizyon izlenebilecek.
-İnternete ADSL gibi geniş banttan bağlanılacak.
-Film ve müzik klipleri cep telefonuna daha hızlı indirilebilecek.
-E-devlet hizmetlerine mobil olarak erişilebilecek.
-İnteraktif oyunlar yayılacak, video mesajlaşma gerçekleşebilecek.
-Veri indirme ücretleri mevcut GPRS tarifelerine göre daha ucuz
olacak ve hız artacak.
-Hizmet kalitesi artacak
GSM'de 3G ihalesini Turkcell kazandı
Üçüncü nesil (3G) mobil iletişim sisteminin kurulması kapsamında
dört lisans için açılan ihalede A lisansını 321 milyon euro bedelle,
Türkiye’nin ilk GSM şirketi olan Turkcell kazandı. B, C, D
lisansları ihaleleri katılımcı olmadığı için iptal edildi. İhale,
Telekomünikasyon Kurumu’nun onayıyla kesinleşecek.
Telekomünikasyon Kurumu’nun açtığı Üçüncü Nesil (3G) mobil iletişim
ihalesine şartname alan Türkcell, Vodafone, Avea ve France
Telecom’dan sadece Turkcell katıldı. Türk Telemominikasyon
İşadamları Derneği Başkan Yardımcısı Murat Dikici başkanlığında
yapılan ihale kapalı teklif usuluyle başladı. İhalede,
katılımcıların A, B, C ve D olmak üzere toplam 4 lisans için teklif
vermesi gerekiyordu. Tek katılımcı firma olan Turkcell bu koşulu
yerine getirdiği için ihaleye geçildi.
Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Karamehmet ve Turkcell
Genel Müdürü Süreyya Ciliv de ihaleyi salonda izledi.
İhalede asgari teklif tutarı A lisansı için 252 milyon, B lisansı
için 224 milyon, C lisansı için 196 milyon, D lisansı için 140
milyon euro olarak belirlenmişti. Önce A lisansı için teklif alındı.
Turkcell, A lisansı için 311 milyon euro teklif verdi. İhale
komisyonu başkanının artırım talebi üzerine Turkcell, teklifini 10
milyon euro artırarak 321 milyon euroya çıkardı. İhale bedelinin KDV
ile birlikte 500 milyon euroya ulaşacağı bildirildi.
Sırayla diğer lisansların ihalesine geçilecekken B, C, ve D
lisanslarının ihaleleri, Turkcell’in de geri çekmesiyle teklif veren
kalmadığı için iptal edildi.
Telekomünikasyon Kurumu’nun, 25 Mayıs’ta yapmayı planladığı, ancak
yeterli rekabet koşulları oluşmaması nedeniyle bugüne ertelediği 3G
ihalesinde 2 milyar dolar dolayında. 3G ihalesi ile Türkiye
görüntülü iletişim sistemine 2008 yılında geçecek.
3G sistemine geçişle cep telefonu abone sayısının artması bekleniyor.
Avrupa ülkeleri içinde sadece Türkiye, Makedonya ve Arnavutluk’ta 3G
iletişim sistemi kullanılmıyor. Avrupa ülkelerinde ihalenin yüksek
bedellerle verilmesi üzerine bazı firmalar iflasın eşiğine gelmişti.
Cepte görüntülü iletişime geçişi sağlayacak olan 3G ihalesi
kapsamında Turkcell, Avea, Vodafone ve France Telecom olmak üzere
dört firma Telekomünikasyon Kurumu’ndan şartname almıştı.
Ciliv: İhale İptal Edilir Diye Korktum
Turkcell Genel Müdürü Sürreya Ciliv, diğer üç firmanın ihaleye
katılmamasından sonra ihalenin iptal edilmesinden endişelendiğini
belirterek, ihale bedeli 321 milyon euronun KDV ile birlikte 510
milyon doların üzerinde bir rakama çıkacağını açıkladı.
3. Nesil (3G) ihalesinin ardından açıklama yapan Türkcell Genel
Müdürü Süreyya Ciliv, “3N, iletişim dünyasında son 10 senenin en
yeni en son teknolojisi. Bugünkü en yüksek mobil iletişimini en az
10 misli hızlandıracak. Bütün gelişmiş ülkeler bu teknolojiyi
kullanıyor" dedi.
3n’nin Ücreti Herkesin Kullanabileceği
Düzeyde Olacak-
Türk insanını bu teknolojiden yoksun bırakmak istemediklerini ifade
eden Ciliv, en yeni teknoloji ile pazara fırsat getirmek
istediklerini söyledi. Yeni teknoloji ücretinin herkesin
kullanabileceği düzeyde olacağının altını çizen Ciliv, bu iletişim
sisteminin Türkiye’nin dört bir tarafında kullanılabileceğini dile
getirdi. Ciliv, 3G ile görüntülü iletişimin yanında mobil TV
imkanının da başlayacağını kaydederek, bilgi çağında eksik kalmasını
istemediklerini söyledi.
Türkiye’nin son 5 yılda muazzam bir şekilde büyüdüğünü dile getiren
Ciliv, “Hızlı gelişmenin devam etmesi lazım. Bir çok konuda hız
problem yaratabiliyor ama teknoloji dünyasında hız çok pozitif. Bir
ülkenin hızlı büyümesinde iletişim de önemli diye konuştu.
Yilda 400 Milyon Dolarlik Yatirim Yapiyoruz-
Basının ihale ile ilgili sorularını yanıtlayan Ciliv, diğer
firmalarla ilgili yorum yapmaktan kaçındı. Üç senedir bu teknolojiye
hazırladıklarını ifade eden Ciliv, nihayet bu teknolojiyi sunma
fırsatının ellerine geçtiğini söyledi. İhale sürecinin 3 ile 6 ay
arasında tamamlanmasını beklediklerini kaydeden Ciliv, yatırımlardan
sonra görüntülü görüşmenin başlayacağını vurguladı. Yaptıklarının
çok net olduğuna dikkat çeken Ciliv, konuşmasına şöyle devam etti:
“Yıllık alt yapı yatırımları için en az 400 milyon dolarlık yatırım
yapıyoruz. Bu daha da artarak devam ediyor. Artık eski teknolojiler
yerine yeni teknolojilere yatırım yapacağız. Bu sayede Türkiye’nin
kaynakları çok daha akıllı bir şekilde kullanım olacak. Bu ihale
sonucunda A tipi lisans ihalesini kazanmış oldu. Bu yüzden memnunuz."
ANKA, 07 Eylül 2007, Cuma - 10:25
3G meselesini kurcalayalım biraz
Bilgisayar sahibi olmanın ne fayda getireceğinin, gerekli olup olmadığının
sorgulandığı dönemleri yaşım gereği hatırlıyorum. 10-20 yıl sonra keyifli ve
dinleyen yeniyetmelerin hayretle karşılayacağı anılar kapsamında olacak. Ancak
bugün gelinen durumda parametreler çok değişti. Artık tek başına bilgisayar
sahibi olmak ya da internete erişmek gibi kavramlar çok da önemli değil. Mesele
ihtiyacınız olan yazılım ve hizmetlere; onları çalıştırabilecek veya
erişebilecek cihazlara sahip olmak.
Yani erişemedikten ya da kullanamadıktan sonra çok iyi bir web hizmetinin,
yazılımın ya da benzer bir şeyin varlığı çok da anlamlı değil. Ne yazık ki bugün
içinde olduğumuz durum aşağı yukarı bu.
İnternet dünyayı küçülttü ama mutluluk yerine gördüğü şeyleri kendi ülkesinde
hayata geçiremeyen mutsuz girişimciler yarattı. Mesela milyonlarca kişinin
cebinde müzik dinleme yeteneğine sahip telefonlar var ama bunlara yönelik 'makul'
bir hizmet yok.
Eğer dinlemek istediğiniz şarkıları operatörünüzden ya da intenetten satın
alırsanız doymak bilmez vergi dilimleri, yüksek iletişim bedelleri ve telif
simsarları yüzünden bir dükkândan almaktan katbekat fazla bir bedelle paçayı zor
kurtarabilirsiniz.
Diğer yandan dünyada becerikli cep telefonları ve hızlı internet erişimi
sayesinde dev bir pazar doğdu ve her geçen gün büyüyor. Üçüncü nesil (3G) cep
telefonu altyapısı yeni bir çağı başlattı. Türkiye Avrupa Birliği'ne üye ve üye
adayları arasında (en kalabalık abone nüfusuna sahip olmasına rağmen) 3G'ye
geçmeyen tek ülke. 4G altyapılarının belirdiği ve test edildiği bu yıllarda biz
geçtiğimiz Mayıs ayında 3G ihalesini yapacaktık ama politik gündem yüzünden (yine)
ertelendi.
6 Eylül'deki yeni ihalenin bu sefer yapılacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Bu ihale sayesinde cep telefonu operatörleri hem geleneksel iletişim hizmetleri
için yeni bir kapasiteye kavuşacak hem de internet destekli hizmetler sayesinde
yeni gelir kapılarına sahip olacak. Dünyanın çeşitli bölgelerinde bu ihaleler
için operatörler 100 milyar dolardan fazla para harcadı. Bir kısmı bu bedeller
yüzünden iflasın eşiğine geldi. Kimine devletler lisans bedelini iade etti.
Hatta kimi ülkeler bedelsiz dağıtmayı benimsedi.
Türkiye'de 6 Eylül'de 3G için 5 firmaya lisans verilecek. Halen hizmet veren 3
firma; Turkcell, Vodafone ve Avea'nın katılımına kesin gözüyle bakılıyor. Diğer
iki firma sürprizdi; onun da kokusu çıktı: NTT DoCoMo ve Orange. DoCoMo 3G'yi
yıllardır kullanan Japonya'nın 3G lideri, Orange ise Fransa'dan dünyaya açılan
bir operatör. Vodafone'un küresel operasyondaki birikimini de hesaba katınca (nasıl
bir birikimse daha hiçbir şey göremedik) mevcut potansiyellerin hepsinin lisans
alması durumunda Türkiye'de bu yeni dönemi göğüsleyip bize yaranmak için
çırpınacak en az 3 tecrübeli marka olacak demektir. Hâkim konumunu sürdürmek
isteyecek Turkcell'i ve numara taşınabilirliği konusuyla birlikte en kritik
hamle alanlarından biri 3G olan Avea'yı da düşününce kıyasıya bir rekabet
göreceğimiz demektir.
Pek konuşulmayan ayrıntı ise bu yeni neslin altyapısı. Şu an Türkiye'de
milyonlarca abone farkında olmasa da 3G uyumlu telefon kullanıyor. Ama
operatörler için durum farklı. Onlar bu yeni dönem için yeni altyapı yatırımı
yapmak zorunda. Ellerinde yeni baz istasyonları, yazılımlar, izinler,
düzenlemeler, tarifeler, protokoller gibi sıkıcı bir yapılacaklar listesi var.
Bu alanda en şanssız şirketse Turkcell. Altyapısının tamamına yakınını bir
markaya bağladığı için aynı tercihi devam ettirmek zorunda. Bunun farkında olan
marka da fiyatını indirmiyor. Şu an rakiplerinden 3 ile 5 kat fazla maliyete
sahip olmasına rağmen içi rahat; çünkü müşterisi garanti. Yani diğer müşterileri
kaçıracak olsa da nasıl olsa hedefini tutturacak.
Alternatifleri seçme özgürlüğü sayesinde çok daha az bir bedelle kurtulacak
olmalarına rağmen Avea her fırsatta ortak altyapı teklifi yapıyor. Hatta bir ara
Vodafone ile böyle bir ortaklık resmi olarak da telaffuz edildi ama ortada kesin
bir şey yok. Özetle; yeni bir döneme geçerken bu firmalar devlete ve birkaç
yabancı şirkete epey para transferi yapacak. Üretmeyip tüketenlerin,
geliştirmeyip sadece kullananların ortak (ve makûs) kaderi...
Dünyada hiçbir operatörün kâr etmediği 3G için operatörler 140 ile 252 milyon
avro arasında değişen ihale bedellerini göğüsleyecek, 2 milyar doları
geçebileceği iddia edilen altyapı yatırımına girecek ve on milyonlarca dolarlık
reklam kampanyalarıyla bunu pazarlamaya çalışacak. Başka bir deyişle daha cep
telefonundan resimli mesaj yollamaya bile ısınamamış bir kitleye mobil genişbant
internet, videolu iletişim gibi hizmetler pompalanacak.
Eh, Kemal Unakıtan'a gelir kapısı, bize de konu lazım. Üzüleyim mi yani?
M. Serdar Kuzuloğlu Arşivi, 20.08.2007
8 Eylül'de değişecek olan nedir?
Bu hafta da 3G'den bahsetmeye devam ediyoruz. Ama önce bir düzeltme yapmalıyım:
geçen hafta konuyla ilgili yazımda 3G ihale tarihi olarak 6 Eylül yazıyordu,
doğrusu 7 Eylül'dür. Ve bir genel toparlamayla konuya girelim: 3G terimi üçüncü
nesil cep telefonu altyapısını anlatıyor. Bugün konuşabildiğimiz, internete
bağlanarak bilgi alıp verdiğimiz yapının biraz daha gelişmiş bir halinden söz
ediyoruz. En popüler örneklerden gidersek; 'videolu telefon görüşmesi veya
cepten TV izlemek 3G ile mümkün olacak'.
Dünya çok uzun bir süredir zaten bu sistemi kullanıyor. Türkiye gözünü diktiği
Avrupa Birliği'nde buna sahip olmayan tek; dünya ölçeğindeyse mahrum kalmış bir
avuç ülkeden biri. Önümüzdeki ay yapılacak bir ihale sonrasında mobil
operatörler biz Türkleri de bu hizmetle tanıştıracak.
Frekans bedelleri 140 milyon avrodan başlıyor ama en geniş hizmet yelpazesini
sunan esas frekans için mobil operatörler 252 milyon avroyu gözden çıkarmak
zorunda.
3G ile hayatımıza girmesi olası bir diğer yenilikse yeni cep telefonu
operatörleri. Bu konuda hayli birikime sahip Japon NTT DoCoMo ve Fransız Orange
bunun için şartname aldı. İhaleye katılırlar mı, katılırlarsa alırlar mı ya da
yepyeni operatörler gündeme gelir mi bilinmez ama sonuçta kesin olan Türkiye'de
hizmet veren mevcut üç operatörün de bu frekansları alacak olduğu. Bir iddia
içlerinden birinin dışarıda kalabileceğine yönelik ama ben pek ihtimal
vermiyorum.
Bu süreç yeni altyapı yatırımı gerektiriyor. Öncelikle büyük (ve kârlı) yerleşim
yerleri olmak üzere mevcut baz istasyonlarına ek olarak 3G'ye yönelik yeni baz
istasyonları kurulacak. Bir de kullanıcı tarafı var. Bu yeni nimetlerden
faydalanmak için eğer kullandığınız telefon 3G uyumlu değilse yeni bir telefon
alacaksınız. Asıl üzücü haberiyse sona sakladım: Türkiye'deki şartname yüzünden
telefon numaranızı da değiştirmek zorundasınız. Yani yıllardır kullandığınız
numarayla 3G'ye yumuşak bir geçiş yapamayacaksınız. Bu zorlu karar operatörleri
de düşündürüyor çünkü numarasını değiştirmeyi göze alan bir abone pekâlâ
operatörünü de değiştirebilir...
Bir iddiaya göre Türkiye'nin 3G'ye geçişinin sadece baz istasyonu maliyeti 2
milyar dolara yakın bir harcama gerektirecek. Eski Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım'ın her dem yakındığı gibi bu alanda bir şey üretmediğimiz için bu
paraların tamamı (şimdiye kadar olduğu gibi) yine yabancı şirketlere akacak.
Diğer yandan şartname içinde bu konuda araştırma-geliştirme yapacak belirli
sayıda mühendis istihdam etme mecburiyeti var. Operatörler bu kadrolarla ne
yapacak, neyi geliştirecek henüz belli değil; detay vermeye de pek
yanaşmıyorlar. Ama umarım en azından 4G için kendi üretebildiğimiz bir şeyleri
kullanabilme fırsatımız olur.
Mevcut operatörler daha kullandığımız şebekenin maliyeti bile tam çıkmamışken
yeni bir lisans bedeli ödemesi ve altyapı yatırımını göğüslemek zorunda.
Hiçbirinin dışarıda kalma lüksü yok. Ancak Türk abonelerinin bu hizmetlere
yaklaşımı hâlâ herkesin kafasında dev bir soru işareti olarak dönüp duruyor.
Geçen hafta da değindiğim gibi dünyada 3G'ye para yatırıp kâra geçen bir tane
bile operatör yok. Operatörler telefon fiyatlarını, telefoncularsa tarifelerin
yüksekliğini gerekçe gösteriyor. Geçen sene dünyanın en büyük 3G operatörleri
bir araya gelerek herkesin rahatça kullanabileceği ekonomik bir cihaz arayışına
girdi (seçilen LG'nin U250 modeli oldu). Ancak tarifelerde yine herkes bildiğini
okuduğu için bu çaba da boşa çıktı.
Şimdi size dönelim. Cep telefonunuzdan televizyon izlemek, görüntülü iletişim
kurabilmek, evinizdeki ADSL'den de hızlı dosya çekip yollayabilmek, mobil
yazılımlarla neredeyse dizüstü bilgisayara bile ihtiyaç bırakmayacak bir ortama
adım atmak için ne kadar bütçe ayırabilirsiniz? (Ya da ayırır mısınız?) Dünyada
genellikle uzun dönemli anlaşmalarla sabit fiyat yöntemi uygulanıyor ama
Türkiye'de bu model nedense tercih edilmiyor. Peki bunu yapacak bir telefon için
kaç para ayırırdınız? Sevdiğiniz o dizinin kaçırdığınız bölümünü serviste
evinize dönerken izlemek için ne kadar ödemeyi göze alırdınız? Peki numaranızı
değiştirir miydiniz? Ya operatörünüzü?
Bütün bunlara verdiğiniz cevaplarla birlikte bir de şunu düşünün. Cebinizdeki
telefon büyük ihtimalle MMS (Multimedya Mesaj) yollayabiliyor olmalı. Kaç kere
yolladınız? Cep telefonunuzdan kaç defa internete bağlandınız, e-postalarınıza
ya da takip ettiğiniz sitelere baktınız? Bu cevaplar biraz da 3G eğiliminizi
yansıtacaktır. Yoksa okumaya başladığınızda teknoloji size her zaman salya
akıtacak şeyler sunacaktır. Mesela dizüstü bilgisayarlarımıza takacağımız bir 3G
kartı ile kapsama alanındaki her yerde yüksek hızlı internete bağlanmaya kim
hayır der?
Özetle bu konudaki kilit nokta mobil operatörlerin bize nasıl bir tarifeyi reva
göreceği; onu da göreceğiz yakında nasıl olsa.
M. Serdar Kuzuloğlu Arşivi, 27.08.2007
3G'nin bir ayağı çukurda
Adı daha çok Enerji Bakanlığı için geçen Binali Yıldırım yeni Bakanlar
Kurulu'nda yine Ulaştırma Bakanı olarak görevlendirildi. Yıldırım ile çeşitli
defalar görüşme imkânım oldu. Her fırsatta Türkiye'nin mobil iletişim sektöründe
hiçbir şey geliştiremediği için altyapı ve cihaz üretici firmalara milyarlarca
dolar verdiğinden yakınır. 3G konusundaki görüşlerinde de bu sıkıntıyı
hissedebiliyordunuz. Seçimler dolayısıyla ertelenen ve normalde bu cuma günü
yapılacak 3G ihalesi için biraz da bu yüzden operatörlere Ar-Ge mühendisi
çalıştırma şartı koydurmuştu. Yani özetle Binali Yıldırım'ın 3G konusundaki
görüşlerinin altyapı sağlayıcılar ve operatörlerden çok farklı olduğunu
unutmayalım.
Yıldırım'ın bir dönem daha bakanlığının devam edeceğinin kesinleştiği günlerde
Telekom Teknik Elemanlar Derneği, abonelerin numaralarını farklı operatörlerde
kullanabilmesini sağlayacak olan 'numara taşınabilirliği' konusunun mahkemelik
olmasından dolayı olası bir haksız rekabet durumunu engellemek için Ankara 9.
İdare Mahkemesi'ne dilekçe verdi. Aynı dakikalarda Telekomünikasyon Kurumu da
dava açılırsa, sular bulanırsa ihalenin ertelenebileceğine yönelik imalarda
bulundu. Üst düzey sektör temsilcilerine göre 3G ihalesi bir kere daha yattı,
hayırlı olsun...
Elbette bütün bu gündem arasında 3G'nin her operatörün ortak isteği olmadığını
da unutmayalım. Aksine kimisinin can simidiyken, kimisi için işlerin iyice sarpa
sarması anlamına geliyor. Dünyanın yıllar önce gayet rahat hallettiği bu
konuları biz nasıl böylesine arapsaçına çeviriyoruz gerçekten şaşıyorum.
Allah'tan 4G standartları daha tam oturmadı da bir de araya o karışmıyor. Yoksa
yandı gülüm keten helva!
Bir uçak yolculuğunda yanımda oturan iki basketbolcunun kulak misafiri olduğum
sohbeti aklıma geldi. Şöyle diyordu biri diğerine: "Hocamın bana ilk öğrettiği
şuydu: sayı yapmak için ilk kural şut atmak". Biz bu konularda taktiğe öyle
takıldık ki şuta, sayıya vaktimiz, dermanımız kalmadı...
M. Serdar Kuzuloğlu Arşivi, 03.09.2007
|