| 
            
		Türk Telekom'un 2008 ve 2009'uTürk Telekom olarak, yatırım, araştırma - geliştirme ve istihdam planlarımızı 
kararlılıkla sürdürme inancındayız. Küresel ekonomik durgunluğun hâkim olduğu bu 
dönemi, altyapı çalışmaları ve hizmetlerimizi geliştirerek, inovasyonun teşvik 
edilmesi konusunda projeler sunarak, katma değerli ürün ve hizmetlerimizi 
artırarak fırsata dönüştürmeyi istiyoruz. Bu bağlamda bazen, bakır fiyatlarında 
olduğu gibi azalan talepten kaynaklanan fiyat düşüşlerinden yararlanıyoruz ve 
buna uygun şekilde, son kullanıcıya fiber götürülmesi de dâhil erişim şebekesini 
iyileştirme çalışmalarımızı hızlandırıyoruz.
 Bu girişimlerin, telekomünikasyon sektörünün canlanmasına katkı sağlayacağına ve 
genel ekonomik durgunluk döneminden çıkışa yardımcı olacağına inanıyoruz. Bu 
doğrultuda teknoloji (Network, BT), strateji, regülasyon, hukuk, satış, pazarlama, 
müşteri ilişkileri, insan kaynakları dâhil tüm departmanlarımızla birlikte büyük 
bir ekip olarak çalışıyoruz.
 
 2008 yılında Şirketimiz için en büyük gelişme, Mayıs ayında Şirketimizin yüzde 
15 hissesinin halka arz edilmesiydi. Türk Telekom’un halka arzı, IMKB’de 
gerçekleşen en büyük halka arz olmasının yanı sıra, 2008 yılında dünya çapında 
gerçekleşen en büyük yedinci halka arz oldu.
 
 Türk Telekom'un halka arzı, şirket tarihinde bir kilometre taşıydı. Halka açık 
bir şirket haline gelmek çok önemli bir adımdı ve bu çalkantılı ekonomi 
ortamında gayet başarılı olduk. "Halka" her çeyrekte rapor verme disiplini ve 
yönetimin hedefleri ve öngörüleri karşılama ve hatta aşma üzerine 
yapılandırılması, hepimizin başarısına katkı bulunuyor ve biz bunun yarattığı 
baskıyı seviyoruz. Ayrıca, yönetimde teşvik uygulamalarının ve performans bazlı 
maaş sistemlerinin devreye girmesi, yönetim ruhunu ve çalışma kültürünü, çaba ve 
fedakârlıktan performans ve ödüle doğru geliştirdi.
 
 2008 yılını ürün ve teknoloji yılı olarak ilan etmiştik. Pazara sunduğumuz 
ürünlere bakarsanız 2008 yılının gerçekten de Türk Telekom için ürün yılı 
olduğunu görebilirsiniz. Bu dönemde müşterilerimize yenilikçi ve katma değerli 
ürün ve hizmetleri sunmaya ağırlık verdik.
 
 Videofon servisimizi bu amaçla müşterilerimize sunduk. Ev ve iş yeri telefonları 
gibi sabit hatlardan görüntülü konuşma imkânı sunan Videofon, Türk inovasyonunun 
çok önemli bir ürünüdür. Grup şirketlerimizden Argela’nın geliştirdiği yazılım 
bu ürünün hizmete sunulabilmesinde büyük rol oynadı.
 
 Türk Telekom grubu olarak, katma değerli ürün ve hizmet sunmada yakınsama 
teknolojilerinin desteğiyle mobil, sabit ve geniş bant dâhil olmak üzere tüm iş 
kollarında ilerliyoruz. Argela “yakınsama” için gerekli teknolojileri hayata 
geçirmeye başladı. Ar-Ge çalışmalarımızın ilk ürünleri: VideofonWIRO ve Wi-phone. 
WiRO ile artık ev telefonunuz dünyanın neresine giderseniz gidin, sizinle 
birlikte geliyor. WiRO ile Wi-Fi uyumlu cep telefonları ya da masaüstü/dizüstü 
bilgisayarlar aracılığıyla, yurtdışında internet bağlantısı olan her yerden ev 
ya da iş telefonundan konuşuyormuş gibi arama yapmak mümkün hale geldi. 
Önümüzdeki dönemlerde de, WİRO gibi yakınsama ürünlerimiz ile müşterilerimizin 
hayatlarına değer katmayı, her yerde ve her zaman hayatlarını kolaylaştırmayı 
sürdüreceğiz.
 
 Müşterilerimizin kullanım alışkanlıklarını değerlendirerek geliştirdiğimiz yeni 
kullanıcı dostu tarifelerimiz büyük ilgi gördü. 3 milyon müşterimizi doğrudan 
arayarak bu tarifeleri müşterilerimize tanıttık ve kendileri için en uygun 
tarifeden faydalanmalarını sağladık. Şehirlerarası ve uluslararası aramaları da 
içerecek şekilde geliştireceğimiz yeni tarife paketlerini 2009’da 
müşterilerimizle buluşturacağız ve yine en uygun tarifeyi sunabilmek için 
Haziran ayına kadar 10 milyondan fazla müşterimizi arayacağız.
 
 Müşteri bağlılığı ve ses trafiğini artırmak için, 2008 yılında yaptığımız 
kampanyalarda yaklaşık 400 bin adet DECT telefon dağıttık. 2009 yılında da 650 
binden fazla DECT telefon ile DECT telefon yaygınlığını artırmayı hedefliyoruz.
 
 
 Yine bu yıl, Türk Telekom’un eğitime sağladığı tam destek kapsamında, bilişimin 
Oscar’ı sayılan CODIE ödüllü grup iştiraklerinden eğitim ve bilişim 
teknolojileri şirketi Sebit tarafından geliştirilmiş Vitamin eğitim programı ile 
ilköğretim öğrencilerine interaktif bir eğitim olanağı sunduk. Vitamin ürününü 
33.000 okula ücretsiz sunduk ve Milli Eğitim Bakanlığı ile imzalanan bir 
protokol kapsamında Vitamin’in internet erişimi yöntemiyle web üzerinden 
satışından elde edilecek gelirin yüzde 10’una tekabül eden tutarı, aynî yardım 
olarak veya eğitim faaliyetlerinin sunumuna ilişkin hizmetlerin temini yoluyla, 
eğitime destek için ayırma kararı aldık. Önümüzdeki dönemlerde daha da 
geliştirmeyi planladığımız Vitamin, Türkiye’nin bilgi toplumu olması yolunda, 
tüm Türkiye çapında eğitim altyapısının geliştirilmesi ve herkese eşit eğitim 
fırsatları sağlanması için önemli bir adımdır.
 
 Türk Telekom olarak, diğer bir hedefimiz, satın aldığımız teknoloji şirketleri 
vasıtasıyla teknoloji ihraç eden bir konumda olmak. Bu doğrultuda, grup 
şirketlerimizin uluslararası genişlemeleri, Türk teknolojisinin uluslararası 
pazarlara taşınmasına önemli katkı sağladı. Amerika pazarında da faaliyet 
gösteren Argela, bu pazarda Amerikan SeaChange firması ile birlikte IPTV 
altyapısı sağlıyor, Şu anda Hindistan’da faaliyetleri olan Argela, Arnavutluk, 
Suudi Arabistan ve diğer bazı ülkelerde yeni sözleşmeler imzalıyor.
 
 Diğer yandan, Argela ile diğer bir Türk Telekom iştiraki Innova’nın Dubai’de 
ortak olarak kurduğu IVEA yapılanması, grubun bu bölgedeki etkinliğini artırıyor. 
Innova ayrıca Arnavutluk, Kazakistan ve Suudi Arabistan’da başarılı çalışmalar 
yürütüyor. Türk Telekom’un uluslararası alandaki etkinliğini artırmak için diğer 
bir adım olarak, 2008 yılında Kırgız Telekom ile Cosmofon ihalelerine dair 
çalışmalar yürütüldü. (turk.internet.com Notu : yazının yayınlanması için geçen 
sürede Cosmofon'un OTE tarafından Slovenya Telekom'a satıldığı açıklandı)
 
 2008 yılında Türkiye içindeki rekabeti artırarak internet pazarını büyütmek için 
internet servis sağlayıcılarına (ISS) yönelik bir promosyon başlattık. Bu 
promosyon ile daha fazla kâr marjı sunarak ISS’lerin gelirlerini yaklaşık yüzde 
20 ilâ 25 oranında artırmayı hedefledik. Türk Telekom’un, internet pazarının 
büyümesi için başlattığı bu promosyon, ADSL hizmetinin yurt çapında daha yaygın 
olarak kullanılmasını sağlarken, Türk Telekom’un TTNET dışındaki diğer 
işletmecilere pozitif ayrımcılık yaptığını vurgulamaktadır. Pazarın büyümesi ve 
rekabete destek olmak için Türk Telekom 2009 yılında da daha küçük operatörlere 
yönelik pozitif ayrımcılık yapmaya devam edecektir.
 
 Türk Telekom olarak, 2008 yılında üzerinde durduğumuz diğer bir husus ise 
müşteri odaklı yaklaşımı, üründen müşterinin elinin değdiği her yere hayata 
geçirmek idi.
 
 Müşteri ilişkilerinin iyileştirilmesi amacıyla, Türk Telekom iştiraki olan 
müşteri hizmetleri ve çağrı merkezi şirketi “AssisTT” kuruldu. Sunduğu çağrı 
merkezi hizmetlerinin yanında müşterilerinin satış ve pazarlama faaliyetlerinde 
bulunmalarına yönelik veri üreten AssisTT geleneksel çağrı merkezi 
fonksiyonlarından daha fazlasını sunuyor. Bu yaklaşım kapsamında geçtiğimiz yıl 
1500 bayiimizi yeniden yapılandırdık. Bunun yanı sıra, “Ofis İyileştirme 
Programı” ile tüm ofislerimizin görünüm ve hizmet süreçleri yenilendi. Türk 
Telekom Ofisleri, modern tasarımları ve müşteri odaklı hizmet anlayışına sahip 
çalışanlarıyla yüksek müşteri memnuniyetini hedeflemektedir.
 
 Müşteri odaklı yaklaşım kapsamında, istihdam politikaları açısından da bir 
yapılanma süreci geçirdik. 2007 yılında 700’ü mühendis olmak üzere 1100 kişiyi 
istihdam ederek başlattığımız yapılanma süreci, 2008 yılında toplam 2100 yeni 
mühendis ve teknikeri bünyemize katılmasıyla devam etti.
 
 Müşteri odaklı yaklaşım ve bu yaklaşım kapsamında gerçekleştirilen yapılanma 
süreçleri sonucunda yakaladığımız grup sinerjisinden de hareketle 2009 için 
stratejimizi çeşitli yakınsama formlarının başlangıcı olarak belirledik ve 2009 
yılında sloganımız “Yakınsamanın geleceği, bugündür”.
 
 Bu stratejinin ilk adımlarını 2008 yılında, bilişim teknolojisinde daha fazla 
büyümek, geliştirmek üzerine attık. Kırsal dönüşüm ve yeni nesil şebekelere 
yatırımlarımızla Türkiye’nin her noktasından ileri seviyede teknolojik ürünlere 
ulaşım ve kullanım imkânı sağlamayı amaçlıyoruz. Fiber Hatta Geçiş Projemiz 
kapsamında, Türkiye’deki bakır ağırlıklı iletişim altyapısını fibere 
dönüştürüyoruz. Kırsal Dönüşüm Projemiz ile kırsal alanlardaki santralleri yeni 
nesil şebeke mimarisine uygun santrallerle değiştiriyoruz. 2005 yılında 33,6 
Gbps olan internet yurtdışı çıkış hızını 2008 sonu itibariyle 248 Gbps’ye 
yükselttik. Bununla birlikte yeni nesil hızlı internet VDSL2 hizmetini ise 1 
Temmuz’dan itibaren internet servis sağlayıcılarına sunmaya başladık. Mevcut 
telefon hatları üzerinden internette erişim hızını 8 kata kadar artıran VDSL2 
hizmeti ile Türkiye, VDSL2 teknolojisini ilk kullanan sayılı ülkelerden biri 
haline geldi. Tüm bu çabalarımızın sonucunda Türkiye’deki ADSL abonesi sayısı 
5,8 milyona ulaştı. TTNet, müşterilere internete erişim hizmetinin yanı sıra 
katma değerli hizmetler de sunmaya başladı. Müzik portalı, video portal, oyunlar 
bunlardan birkaçı. 2009 yılında bu hizmetlere yenilere eklenecek. TTNet Wi-Fi 
kapsama alanı olan her yerden müşterilerine internete erişme imkânı sunuyor. Şu 
anda yaklaşık 3000 olan Wi-Fi alanı sayısının 2009 yılı sonu itibariyle 6000’i 
geçmesi planlanıyor.
 
 Tüm bunlar, Türk Telekom’un müşterilerine daha yakın durma yaklaşımının birer 
örneği. Bir tarafta ürünlerimizin çeşitliliğini artırırken, diğer tarafta hem 
ses hem de geniş bantta müşterilerimizin maliyetlerini de düşürmek için gereken 
adımları atıyoruz. Kullanıcılarımızın hayatını kolaylaştırmayı hedefleyen 
yakınsama çözümlerini en etkin şekilde tanıtmak ve kullanımını teşvik etmek 
amacıyla kampanyalar düzenliyoruz.
 
 Yeni ürün ve hizmetlerimizi pazara sunmaya, topluma katkı sağlayan sosyal 
sorumluluk projelerimizi geliştirmeye 2009 yılında da hızla devam edeceğiz.
 
 Paul Doany, Türk Telekom CEO & GM 31-03-2009
		
			Turk Telekom's 2008 Remarks and 2009 Perspectives
 
 As Türk Telekom group, we’re determined to continue on realizing our plans for 
investments, research-development and employment. During this period of global 
economic stagnation, our aim is to develop our infrastructure projects and 
services, present projects towards encouraging innovation and enrich our range 
of value added products and services. In that regard we are sometimes benefiting 
from price drops, such as copper prices, due to reduced demand, and accordingly 
we are speeding up our access network upgrade accordingly, including now the 
introduction of fibre in the loop.
 
 We believe that the development in product and service quality will contribute 
to economic revival in telecommunication sector as in all areas and help to end 
this period of stagnation. Thus we’re working as a big team together with all 
our departments including technology (Network/IT), strategy, regulatory, law, 
sales, marketing, customer relations and human resources.
 
 The most important development for our company in 2008 was the initial public 
offering of our shares in May 2008. Türk Telekom’s public offering was the 7th 
largest public offering globally in 2008.
 
 Listing TT was indeed a milestone for the company. Being a public company is an 
important step, and we have been successful, despite a turbulent environment. 
The discipline of 'public' quarterly reporting and aligning the full management 
around meeting or exceeding guidance and targets, makes us all more conducive to 
succeed, and we like the pressure. In addition, the introduction of management 
incentives and performance-related pay certainly improved the management spirit 
and working culture, from effort and sacrifice, to performance and reward.
 
 We announced 2008 as the year of products and technology. Considering the 
products that we’ve placed in the market, it’s obvious that 2008 was in fact a 
product year for Türk Telekom. During this period, we focused on presenting 
innovative and value added products to our customers.
 
 We presented our Videofon service to our customers with this aim. Videofon which 
enables visual conversation via fixed lines like home and office lines is a very 
important product of Turkish innovation. The software developed by one of our 
group companies, namely Argela, constitutes an essential component of this 
product.
 
 As Türk Telekom group, we’re developing in all business lines including mobile, 
fixed and broadband with the help of convergence technologies in providing value 
added products and services. Argela started developing the necessary 
technologies for “convergence”. First products of our R&D works are Wi-phone, 
WiRO and 3G supported devices. With WiRO you can take your home line with you 
wherever you travel. WiRO enables customers use Wi-Fi supporting mobile phones 
or desktop/laptop computers to make calls from everywhere abroad over the 
internet to be charged under home or office line subscriptions. In the near 
future we’ll continue adding value to our customers’ lives and make their lives 
easier everywhere and every time by providing convergence products like WiRO.
 
 Our customers showed great interest in our new user friendly tariffs which have 
been designed according to the usage habits of the customers. We promoted these 
tariffs by 3 million outbound calls and helped our customers to choose the best 
tariff according to their needs. New voice offers with bundles which will also 
cover national and international calls will be offered in 2009; and we will be 
calling around 10 million customers until June to help them choose the best 
tariff for themselves.
 
 In order to increase customer loyalty and the voice traffic we distributed 
around 400K DECT phones through our campaigns in 2008. We aim to increase DECT 
phone penetration more with additional more than 650K DECT phones in 2009.
 
 
 Also this year, in scope of Türk Telekom’s full support to education approach, 
we provided interactive education opportunity to elementary level students with 
the training software Vitamin, developed by our group subsidiary Sebit, which is 
an education and information technologies company rewarded with CODIE award that 
is considered as the Oscar of IT sector. Vitamin has been offered for free to 
33,000 schools and under the Protocol signed with the Ministry of Education 10 
percent of Vitamin sales revenue has reserved for the Ministry, to be used for 
training purposes. Vitamin, which we’re planning to develop for higher grades as 
well in the near future, is an important step for Turkey to become an 
information society by developing education infrastructure all around Turkey and 
offering equal education opportunity to all children.
 
 As Türk Telekom, our other target for 2008 was not only to produce technology 
but also to export it through our ICT companies. International expansion of our 
group companies made important contributions to place Turkish technology in 
international markets. Argela, operating also in the USA market, provides IPTV 
infrastructure to this market together with American SeaChange Company, and are 
now also active in India, and have new contracts in Albania, South Africa and 
others. On the other hand IVEA constitution established in Dubai by Argela and 
Türk Telekom’s another subsidiary Innova increases the efficiency of our group 
in this region. Innova have also been successful in Albania, Kazakhstan, and 
Saudi Arabia.
 
 Another step towards increasing Türk Telekom’s international efficiency has been 
bidding for some telecom tenders like Kirghiz Telecom and Cosmofon in 2008.
 
 Also this year we started a promotion for internet service providers (ISP) to 
enlarge the internet market by increasing competition in Turkey. With this 
promotion we aimed to increase the revenues of ISPs by 20-25% in order to make 
them increase their profit margin. This promotion started by Türk Telekom in 
order to enlarge the internet market enables the widespread usage of ADSL 
service country-wide and brings out Türk Telekom’s positive discrimination 
towards operators other than TTNET. In order to grow the market and support 
competition, Türk Telekom will continue making positive discrimination for 
smaller operators in 2009.
 
 As Türk Telekom, another subject that we emphasized in 2008 was to expand our 
customer-focused approach to all areas from product to customers’ activity 
range. In order to improve the customer care, “AssisTT” was founded as another 
Türk Telekom subsidiary to serve as customer relations and Call Center Company. 
Besides its call center services AssisTT develops data for its customers’ sales 
and marketing activities and thus provides more services than the traditional 
call center functions. Under this approach, we restructured the 1500 TT dealers 
last year. In addition, the outlook of all our offices and service processes are 
renewed with the “Office Uplift Program”. With modern designs and personnel with 
customer-focused service perspective Türk Telekom aims to get high customer 
satisfaction.
 
 In terms of our customer-focused approach, we also restructured our employment 
policies. The structuring process we started in 2007 by recruiting 1100 people, 
700 of which were engineers, continued in 2008 with recruitment of 2100 
engineers and technicians.
 
 With the help of our customer-focused approach and group synergy that we 
obtained as a result of these structuring processes in scope of this approach, 
we defined our strategy for 2009 as the beginning of various forms of 
convergence; and our motto for 2009 is “Future of convergence is now”.
 
 We took the first steps of this strategy in 2008 towards developing and getting 
much bigger in IT technology. With our investments on rural transformation and 
new generation networks, we aim to ensure access to the latest technological 
products from all over Turkey. Within the scope of our FTTx project, we’re 
transforming the copper based communication infrastructure of Turkey to fiber. 
With our Rural Transformation Project, we’re renewing the switches in rural 
areas according to the next generation network architecture. We increased the 
international outgoing broadband speed to 248 Gbps by the end of 2008, which was 
33.6 Gbps in 2005. In July 1st, we started presenting the next generation fast 
internet VDSL2 service to ISPs. With VDSL2 service that provides 8 times faster 
internet speed via the existent phone lines, Turkey has become one of the few 
countries that VDSL2 technology has been introduced. As a result of all these 
efforts the number of ADSL subscribers in Turkey is now over 5.8 million. TTNet 
offers value added services to its customers in addition to internet access. 
Music portal, video portal and games are among these services which will 
increase more in 2009. TTNet subscribers can have an access to internet at any 
location with Wi-Fi coverage. The number of Wi-Fi areas which is currently 
around 3,000 is planned to exceed 6,000 by the end of 2009.
 
 All these results are the examples of TT’s target of getting closer to its 
customers. While increasing the range of our products we’re taking all the 
necessary steps in order to decrease the cost of the voice and broadband 
services to our customers. We’re offering campaigns to effectively promote and 
encourage the use of our convergence solutions which aim to make our customers’ 
lives easier.
 
 In 2009 we’ll continue offering new products and services to the market and 
developing social responsibility projects contributing to the society.
 
 
 Paul Doany, Türk Telekom CEO & GM 31-03-2009
 Bu makale, turk.internet.com'un geleneksel olarak yılsonunda sayfalarını "yıllık 
değerlendirme" yapmaları için kendi kalemlerine açtığı
			CEO'lar Dosyası 
kapsamında yayınlanmaktadır.
 
 |